17 Ekim 2009 Cumartesi

Kültür Bombası

Savaş her gün her an mevcut, kaçış yok eski zamanların kılıçlar oklar mancınıklarla yapılan savaşları yerine artık, çok daha acımasız savaşlar aldı.
  Silahlar ve etkileri eskiden olduğu gibi fiziksel değil, etkileri artık, sosyal, psikolojik, toplumsal ve ekonomik olarak ortaya çıkıyor.
  Artık kimse konvansiyonel silahları kullanmıyor, bunları da aslında diğer silahları kullanabilmek için bir hazırlama evresinde kullanıyorlar. Eskiden en korkulan ve dünyanın bir yüzyılını soğuk savaş denilen olguya teslim eden Nükleer silahlar artık sıradan ve etkisiz, NBC silahları kullanılacaksa bunu sevketmenin en iyi yolunun Kültür Bombası olduğu artık herkesçe kabul edilmekte. Bu sevk yöntemi konvansiyonel yöntemlere göre çok daha etkili, geniş çaplı ve karşı konulamaz.
  John Logie Baird 1930 larda Televizyonu icad ettiğinde bir gün bunun bir silah olarak kullanılabileceğini tahmin etmişmiydi acaba ?
     Ayrıca basılı yayın ve Küresel Ağ ile birleşince etkisi kat kat artan korkunç bir silah, bu sayede insanlara neyi sevecekleri, doğrunun yanlışın ne olduğu, neyi alacakları, onlar için neyin iyi olduğunu dikte edebiliyorsunuz. Yaşam Tarzı, Moda, reklam bu silahın en bilinen şekillleri başka formasyonlarıda var pek çoğu belirli belirsiz, içimizde; hatta en masum davranışlarımızda bile içkin bir biçimde varlıklarını hissettiriyorlar.
    Karşı koyabilmek neredeyse imkansız, yer yer cılız direnişler mevcut, ama insanların korteks yüzey faaliyetinin giderek azaldığıda bir vakıa yani insanlar artık düşünmüyorlar.

   Ne söylenirse aynen alıp kabul ediyorlar veya toplumsal afaziye maruz kalıyorlar. Çünkü çeşitlilik ve tutarsızlık insan beyninde mevcut olan savunma mekanızmasını harekete geçirerek; beyni bilinçsiz bir tercih yaparak afazi durumuna geçiriyor ve bir tür kapatma yaşıyor. Ancak bu durumda tamamen savunmasız kalıyor.

  Bu bombanın patladığı yerde insanlar değil nesiller etkileniyor. Etkisi yüzyıllarca sürebiliyor. Neredeyse bir soykırım, bu durumdan tümüyle kaçınmak artık mümkün değil ancak bağışıklık kazanabiliriz.
 Eskiden insanların kanları akar bedenleri çürürdü, bu silah bedenlere bir şey yapmıyor, onların kafalarını ve kalplerini ele geçirerek ruhlarını çürütüyor. Bu silahı kullanan bile aynı silahla vuruluyor.
Eskiden insanlar karınları ve kalplerinden ok ya da kurşun ile vurulurlardı; artık kulakları ve gözlerinden önce akılları sonra gönülleri zehirleniyor.
   İnsanlar biyolojik olarak yaşıyorlar, ancak artık insan olduklarının bile farkında değiller.Sadece üreten ve tüketen makineler haline geldiler.

  "Çivi çiviyi söker " derler eskiler, bunun için yapılması gereken bilinçsiz tercihle seçtiğimiz  "Toplumsal afazi" den bilinçli bir tercihle seçeceğimiz "İradi afazi" ye geçmeliyiz.
 İradi Afazi ; İradi olarak sözyitimi davranışı göstermek olarak tanımlanabilir. Burada sözlerin yerini davranışlar alacaktır. İradi olarak erdemli ve faziletli davranarak, sade bir yaşamı tercih edip sadece zorunlu hallerde, mevcut sistemle minumum bağlantı sağlayacağız. Bu bağlantının derecesi tamamiyle bize bağlı ama
tercih etmediğimiz ve bile isteye iradi olarak iletişimsiz kaldığımız Kültür Bombalarının etkileriyle mücadele edeceğiz.
  Bu arada bizi biz yapan değerleri öğrenip tesbit etmeye çalışacak bunlardan bizi uzaklaştıran Kültür silahlarının etkilerini anlamaya çalışacağız.
 Her insanın genetik kodları olduğu gibi Karakter kodlarıda mevcuttur.
Bu kodlar ortak zeminde (Fraktal yapıdaki dış sınır) bizi birbirimize bağlar. Ancak iç bölge (Fraktal Yapının çekeri ile sınırı arasında ) her insanda farklılık arz eder ve hiç kimse bir diğerine benzemez.

  Bir düşünürün dediği gibi
"Eğer dünya üzerinde aynı olan iki kişi varsa bunlardan biri fazladır."

1 yorum:

  1. Güzel bir yazı olmuş. Özellikle son kısma katılmamak mümkün değil. Artık bende, toplumdaki bu durumdan dolayı mümkün olduğu kadar bağlantıyı kesip, sade bir yaşantı sürme kanısındayım.

    YanıtlaSil